SadistruH
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SadistruH

Dünya Keranesinde Bakire Değilsin Tecavüz Edenler Var
 
Metalin SadistiAnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Sayfayı FaceBook'ta Paylaş
Menü
(140 Grup)

En son konular
» Lacrimosa Biyografi
Biyografi Icon_minitimeÇarş. Şub. 16, 2011 9:03 am tarafından filth

» Haluk Levent - Karagöz Ve Hacivat Albüm Kritik
Biyografi Icon_minitimePtsi Şub. 14, 2011 1:19 pm tarafından deli kızın donu

» Cradle of Filth Meraklılarına
Biyografi Icon_minitimePtsi Şub. 14, 2011 1:08 pm tarafından deli kızın donu

» Sokak Sayfası Açıldı
Biyografi Icon_minitimePtsi Ocak 24, 2011 12:40 pm tarafından deli kızın donu

» tarihi işkence aletleri
Biyografi Icon_minitimeÇarş. Ekim 06, 2010 5:56 am tarafından Jade

» Ozzy Osbourne İstanbul Konseri
Biyografi Icon_minitimePerş. Eyl. 30, 2010 12:53 am tarafından deli kızın donu

» Lamb Of God - Walk With Me İn Hell Şarkı Sözü Türkçe
Biyografi Icon_minitimePerş. Eyl. 30, 2010 12:52 am tarafından deli kızın donu

» Lityum
Biyografi Icon_minitimePerş. Tem. 29, 2010 10:05 am tarafından deli kızın donu

» Kurban
Biyografi Icon_minitimePerş. Tem. 29, 2010 9:54 am tarafından deli kızın donu

Galeriler
 
 
Yabancı Gruplar
Yerli Gruplar
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma

 

 Biyografi

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Enki_
ModeratöR
ModeratöR
Enki_


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 06/06/07

Biyografi Empty
MesajKonu: Biyografi   Biyografi Icon_minitimePerş. Tem. 12, 2007 4:21 am

Kuruluş yılları:Vaadedilmiş
Bugün Heavy Metal'in 'büyük' babaları olarak biliniyorlar.Kendi dönemleri boyunca en özgün ve en 'gürültülü' blues yorumcusu olarak tanındılar.Gerçekten de özgün sound'ları bu iki türün [Blues ve ROck]o güne kadar rastlanmamış özel bir bileşimden doğuyordu ama bundan ibaret değildi.Funk,Psychedelic ögeler,Fusion gibi giderek ayrı birer tür olarak gelişen bir çok öğenin yanı sıra, biraz mitoloji, biraz mistisizm, fazlasıyla folk müziği öğeleri karıştırdıkları müzikleri, 70'li yıllar boyunca listeden inmedi.
Unutulmaz 'Stairway to Heaven' şarkısı, radyo tarihinin en çok çalınan parçası oldu.
Müzik tarihinin en renkli, rock tarihinin gelmiş geçmiş en büyük grubu olduğu konusunda hemen herkesin birleştiği efsane ,Led Zeppelin'in kuruluşuna damgasını vuran bu 'acele', kısa zamanda bi kaç şeytanın daha karıştığı bir işe dönüşecektir.
Page, bütün acelesine rağmen rasgele davranmaz.Aklındaki ilk isim, o sıralar çoktan grubu Band of Joy [Haz Grubu] ile adından söz ettirmiş olan, Robert Plant'e gider.Plant'i daha West Midlands College of Education'daki toplama grubuyla verdiği konserde gördüğü gün defterine yazmıştır.Kendi albümünü dolduracak kadar işi ilerletmiş olan Plant, sözleşme hazırlığında olmasına rağmen Page'in teklifini kabul eder.Bununla da yetinmez, beraberinde John Bonham'ı da getirir.Haber kısa sürede yayılır; çok yetenekli bir bas gitarcı olmasına rağmen evde'boş boş' pineklemesinden nefret eden sevgilisinden Page'in yeni bir grup kurduğunu öğrenen John Paul Jones, derhal harekete geçer.Page'i zaten tanımaktadır; bir çok kez başkalarına ait albümleri stüdyo kayıtlarında birlikte çalmışlar, gözleri birbirini tutmuştur.
Led Zeppelin efsanesi, The New Yardbirds adı altında, işte böyle başlar.
The New Yardbirds adı altında 'vaadedilen konserler'i vermek için çıktıkları turnede, zamanın büyük gruplarından The Who'nun davulcusu KEith Moon da dinler onları.
Yorumunda açık sözlüdür:"Siz bu kafayla kurşundan bir Zeplin gibi çakılırsınız yere!".Grubun bu yoruma ne dediği bilinmez,ama metaforu beğendikleri kesin gibidir.Hemen isimlerini değiştirirler:Led Zeppelin kurulmuştur.
Çok beğenmiş olmalılar ki, 1969'da, ilk turnelerinin ardından piyasaya çıkab ilk albümlerine de bu ismi verdiler.
Dönemin modası blues'un etkileri kaçınılmaz olacaktı kuşkusuz ama Led Zeppelin albümü, daha çok blues ve rock'tema'larının neredeyse kusursuz bir bileşimini yakalamasıyla dikkat çekti.Ama bugün bile önemsenen asıl özelliği, albümün anfi distorisyonları kullanarak elde ettiği sound ve heavy metal müzik tarihinde bu yanıyla oynadığı öncü rol oldu.Bu yenilikçi tutuma dinleyici de onay vermekte gecikmeyecek, albüm özellikle ABD'de büyük bir başarı kazanarak bir anda satış listelerinde Beatles'ın ardından ikinci sıraya yerleşecektir.
Derhal albümü desteklemek üzere ABD turnesine çıkan Led Zeppelin, aynı yılın sonları doğru yine kendi isimlerini taşıyan ikinci albümünü çıkardı.
Led Zeppelin 2 albümü, biraz da ilkinin kazandığı başarıyı sürdürmek üzere, tarz olarak çok farklı olmamakla birlikte, grubun kendine özgü sound'unun daha da belirginleştiği bir müzikal içerik taşıyordu.
Albümü özellikle Bonham ve Jones'un sürüklediği muhteşem ritmiyle unutulmazlar arasına giren hit şarkısı 'Whole Lotta Love',grubun zirveye doğru attığı ilk adım olarak tarihe geçti.
Ancak bu şarkı ve albümle ilgili tarihe geçenler bununla sınırlı kalmadı, bazı müzikal yorumcuları yalnızca 'Whole Lotta Love'ın değil ama 'You Shook Me' şarkısının da ünlü Blues'cu Willie Dixon'dan (ç)alındığını, hatta şarkı sözlerini kulandıkları halde albumde sanatçı söz etmediklerini ileri sürdü.Jimmy Page ve ROber Plant'in iflah olmaz birer blues hayranı olduğunu bilmeyen yoktu;böylece inandırıcılık kazanan bu iddialar, yıllar sonra Chess Records firmasının Dixon'a telif hakkını ve itibarını iade etmesiyle bir anlam doğrulamış oldu.
Ancak bu iddiayı fazla ciddiye almayıp, grubun aynı zamanda Amerika rock and roll müziğinin de en ateşli fanatiklerinden olduğuna dikkat çeken müzik tarihçileri de oldu.Led Zeppelin sound'unu blues'dan ibaret saymak, grubu dönemin bu müzikten esinlenen - ve daha sonra esamesi okunmayan - bir çok grubuyla aynı kefeye koymak demekti.Led Zeppelin'i Led Zeppelin yapan ,Blues ve rock'ın, Whillie Dixon ile ELvis Preley'nin ideal karışımı keşfetmiş olmalarıydı.
Bugün bile grubun fanları arasında tartışılmaya devam eden bu konu bir yana,Led Zeppelin bir özelliğiyle daha benzerlerinden ayrılmaya başlamıştı.Grubun canlı performansları üç saati aşkın bir süre aralıksız sürebiliyor,albüm şarkıları blues esintileri taşıyan doğaçlama katkılarla uzatılıyor, konserler soluksuz bir gösteriye dönüşüyordu.
İlk iki albümün kazandığı başarı, edinilen şöhret ve mali olanaklarla, Led Zeppelin de dönemin diğer gözde grupları Beatles ve Rolling Stones'un daha önce yaptığını yaptı ve aynı zamanda stüdyo olarak kullanabilecekleri gözlerden uzak bir kır evine çekildiler.Grubun üçüncü albümü LEd Zeppelin 3, Galler'de oldukça uzak ve elektrikleri bile olmayan bu evde hazırlandı."Bron-Yr-Aur"ismiyle bilinen bu inziva mekanı,burada üretilen şarkılar üzerinde de beklenen izleri bırakmıştı.Albüm, elektriksiz bir evde hazırlanmış olmasının bir sonucu olarak her şeyden önce çok daha akustik bir sound'a sahipti.Şarkılarda yoğun bir Kelt ve Folk müziği etkisi hissediliyordu.Ve son olarak Jimmy Page'in gitardaki ustalığının ilk kez bu kadar belirgin olarak yansıtan bir albüm olmuştu.
Led Zeppelin 3 albümünün gördüğü ilgi, grubun başarı grafiğinin giderek yükseldiğini gösterdi.Grubun yapımcı firması Atlantic Records, bundan yararlanmak istedi ve albümün hit şarkısı 'Immigran SOng'u 45'lik plak olarak bastı.Plağın B yüzünde yeni bir şarkı "Hey Hey What Can I Do" yer alıyordu.Müzik kariyerleri boyunca albümlerinin kendi başına bir bütün olduğunu, içlerinde yer alan şarkıların tek başına bir anlam ifade etmediğini savunan grup üyeleri, şirketilerinin bu niyetine şiddetle itiraz etti ama bir sonuç elde edemedi.Atlantic REcords bunu daha önce de yapmış ve çok ilgi gören "Whole Lotta LOve"ın 5.43 dakikalık orjinalini 3.10 dakikaya indirerek plağa basmıştı.Şirketleri bunula kalmayacak, bütün itirazlarına rağmen dokuz single'ını daha piyasaya sürecekti.Bir tek, unutulmaz şarkıları 'Stairway To Heaven'ı bu furyadan kurtarabildiler ve ABD'nin dört bir yanındaki radyolarda istek yağmuruna tutulan, daha sonraarı tersten dinlediğinde satanik mesajlar verdiği iddia edilecek olan bu şarkının albüm dışında piyasaya sürülmesini engellediler.Sonuçlarını 'düş kırıcı' ve 'hatta utanç verici' buldukları bir kaç denemeden sonra,Led Zeppelin'in ses kalitesi ve sunum koşullarını kontrol edemedikleri için TV performanslarına da uzak durmaya çalıştıkları bilinir.Bu konuda, Led Zeppelin'i canlı olarak dinlemek isteyen hayranların baskısının da etkili olduğu söylenir.

Zirveye Uzanan Merdiven

Led Zeppelin'in 8 Kasım 1971 tarihinde çıkan dördüncü albümü isimsiz çıktı.Üstelik isimsiz olan yalnızca albüm değildi.Albümün orjinal kapağında grubun ismi de yoktu.Bu yüzden albüm hayranlarının istediğe göre farklı isimler aldı.En yaygını, o zamana kadarki albümlerin isimlerini izleyerek Led Zeppelin 4 oldu.Ama bu albüme kapağındaki tartışmalı simgeden dolayı 'Zoso', ya da yine aynı nedenden ötürü 'Four Symbols' diye isimlendirenlerin de sayısı hiç az değildidir.
Bu kez albüme Jimmy Page ve onu o dönemlerde yoğun bir biçimde etkisi altına alan hermetik-mistik eğilimler damgasını vurmuştu.İsim olarak seçilen okült simgeler,"The Battle of Evermore" şarkısının Tolkien romanlarından çıkmışa benzeyen fantastik gizemciliği ve hiç kuşkusuz en çok tartışmaya konu olan ve tersinden dinlendiğinde satanik mesajlar içerdiği bile öne sürelen şarkısı, 'Stairway To Heaven ',Jimmy Page ve arkaaşları hakkında bugün bile sona ermeyen söylentilere yol açacaktır.Ancak albümdeki şarkıların kalitesi her zaman bu tartışmaları bastırdı.
Stairway to Heaven, en 'akedemik' müzik eleştirmenlerince bile 'bütün zamanların en iyi klasik hard rock şarkısı' olarak kabul edildi.Yine, grubun en iyi blues yorumlarından biri olarak kabul edilen şarkı da bu albümdeydi: Bir Memphis Minnie bestesi 'When the Levee Breaks'...
Led Zeppelin bu albümden sonra uzun sayılacak bir dinlenme dönemine girdi.Yaklaşık iki senelik bir ara ve hazırlık döneminin ardından 1973'de tamamlanan 'Houses of the Holy', birbiri ardı sıra çıkan albümler ve bitmek bilmeyen turnelerin ardından bitki düşmüş olan grubun gerçekten de iyi dilediğini gösteriyordu.O güne kadarki her albümüyle hard rock müziğe yeni bir tanım getiren Led ZEppelin'in,deneysel çalışmaların ağırlık kazandığı Houses of Holy ile bu türün sınırlarını sonuna kadar zorladığı, müzik çevreleri arasında genel kabul gören bir saptamadır.Telaffuzu 'Jamaika' sözcüğünü çağrıştıran "D'yer Mak'er" ile reggea müziğine kadar ilerletilen bu sınırlar,öte yandan Jones'un aranje ettiği yaylı sazlar bölümleri ve yoğun bir synthesise kullanımına kadar götürülüyor, hem eleştirmenlerin hem de fanatiklarinin beğenisini kazanmak gibi zor bir işi başarıyordu.Grubun bu ilgiye karşılık olarak hemen çıktığı ABD turnesi bir kez daha izleyici rekoru kırdı ve Florida'ki Tampa Stadyumu'nda tam 56.800 kişiden oluşan bir dinleyici topluluğu önünde çaldılar.
Bu, Beatles'ın Shea Stadı'nda 1965'te verdiği konserde topladığından daha büyük  bir kalabalıktı.
Led ZEppelin 1974 yılında plak şirketiyle yaşadığı sorunlara radikal bir çözüm getirmek üzere kendi şirketini kurdu.Şirketin ismi Swan Song,grubun hiç piyasaya sürülmemiş ve zaten bu amaçla yapılmamış beş şarkısından birinin ismini taşıyordu.
Bu şarkı daha sonra, Page'in Zeppelin sonrası grubu The Firm'ün ilk albümünde 'Midnight Moonlight' ismiyle yer aldı.Swan Song, ilk başlarda grubun kendi albümlerini çıkardı.Bad Company,Pretty Things,Maggie Bell,Detective,Dave Edmunds,Midnight Flyer,Sad Cafe ve Wildlife bu etiketle çıktı.
Nihayet 1975'de kendi plak şirketlerinden kendi albümlerini çıkarmayı da başardılar.'Physical Graffiti' bir kez daha türler arası çok geniş bir yelpazaye yayılan zengin bir albümdü.Bu tarihte Led Zeppelin'in tam altı albümü birden 'En İyi 200'listesinde yer alıyordu ki, bu daha önce hiç bir grubun yakalayamadığı bir başarı olarak tarihe geçti.Grup aynı yıl içinde bir ABD turnesi daha yaptı ve yine seyirci rekorları kırdı.

Şansızlıklar Başlıyor

1976 yılından itibaren,sonunda grubu dağılmaya kadar götürecek felaketler zinciri başladı.Önce Yunanistan'ın Rodos adasında tatillerin geçirmekte olan Robert Plant ve eşi çok ciddi bir trafik kazası geçirdi.Bunun üzerine turneye çıkmaktan vaz geçen grup yedinci albümleri için tekrar stüdyoya döndü.'Presence' albümü yakaladığı satış başarısının yanı sıra Led Zeppelin'in müzikal macerasında da önemli bir dönüm noktası oldu.Albüm içindeki şarkılar,"NObody's Fault But Mine" ve "Achilless Last Stand" grup üyelerinin artık virtüözite noktasına çıkan yeteneklerini sergilemesine izin veren olgunluk dönemi eserleri olarak kabul edilmekle birlikte,gerek eleştirmenlerden gerekse hayranlarından olumsuz eleştiriler aldı.
Led Zeppelin ilk kez özensiz davranmak,kolayına kaçmak ve hatta yolun sonuna gelmekle itham edildi.Hemen ardından, 1977'de, Led Zeppelin yine kapalı gişe konserlerle sürdürdüğü ABD turnesindeyken,felaketler zincirine yeni bir halka eklendi ve RObert Plant'in oğlu Karac'ın bir mide enfeksiyonu sonucu hayatını kaybettiği haberi geldi.Grup turneyi iptal ederek apar topar İngiltere'ye döndü.Page'in gizem bilime olan merakının sonunda bir lanete dönüştüğü söylentileri hızla yayılmaya başlamıştı.Bİr yıl sonra,çok yakın arkadaşları olan ve gruba ismini veren Keşth Moon'un ölüm haberini aldılar.Moon, ünlü grup Who'nun davulcusuydu.
Led Zeppelin 1978'de 'In THrough the Out Door' ile yeni bir albüme imza attı.John Paul Jones'un düzenlemeleri ve artık iyice yaygın bir biçimde kullandığı synthesiser efektleriyle damgasını vurduğu albüm, John Bonham'ın adeta show yaptığı "Carouselambra" ve Plant'in ölen oğlu için bestelenen "All My Love" ile dikkat çekti.
Disco ve punk rock modasının başladığı bir dönemde biraz demode olarak eleştirilse de 'In Through the Out Door' albümü İngiltere ve ABD listelerinde 1 numaraya kadar çıkmakta hiç zorlanmayacaktır.Bu albümü desteklemek üzere yine bir ABD turnesine çıkan grup son büyük felaketi yaşadı ve Led Zeppelin'in efsanevi davulcusu John Bonham, çok aşırı alkol alarak sızdığı bir geceden sonra uyanamadı.
Led Zeppelin'in bu şoku kaldırması mümkün olmayacak,Bonham'ın yerine aday bir yığın bateristin adı geçmeye başlamasına rağmen grup dağılma kararı aldı.


En Kaliteli Antalya Escort Bayan İlan Sitesi Escant
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Enki_
ModeratöR
ModeratöR
Enki_


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 06/06/07

Biyografi Empty
MesajKonu: Geri: Biyografi   Biyografi Icon_minitimePerş. Tem. 12, 2007 6:43 am

Seviyorum bayağı bu adamları..Bonham idollerimdendir..[ah ahh =( ]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
morbid
Yeni Sadist
Yeni Sadist
avatar


Mesaj Sayısı : 5
Yaş : 34
Nerden : istanbul
meslek : death metal müzik dinlemek baska hiç bir şey
Kayıt tarihi : 09/01/08

Biyografi Empty
MesajKonu: Geri: Biyografi   Biyografi Icon_minitimePerş. Ocak 10, 2008 12:05 pm

lamb of god ta biyerde yanlış yazmışınız ardaşlar heavy metal bir grup değil thrash death metal tarzında bir müzik yapıyorlar ayrıca benim fan grubumdur.

vokal randy in bir türk e benzetilmesi benim için ayrı bir yeri var lamb of god
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Enki_
ModeratöR
ModeratöR
Enki_


Mesaj Sayısı : 69
Kayıt tarihi : 06/06/07

Biyografi Empty
MesajKonu: Geri: Biyografi   Biyografi Icon_minitimePaz Mart 16, 2008 10:14 am

morbid demiş ki:
lamb of god ta biyerde yanlış yazmışınız ardaşlar heavy metal bir grup değil thrash death metal tarzında bir müzik yapıyorlar ayrıca benim fan grubumdur.

vokal randy in bir türk e benzetilmesi benim için ayrı bir yeri var lamb of god

Bunu Lamb of God konusuna yazsaydın ya.Led Zeppelin iile ne alakası var?!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
tarja turunen
ModeratöR
ModeratöR
tarja turunen


Mesaj Sayısı : 287
Yaş : 37
Nerden : nereye
nick2 : tarja*mania
meslek : zügürt aga
Kayıt tarihi : 06/04/08

Biyografi Empty
MesajKonu: Geri: Biyografi   Biyografi Icon_minitimePtsi Haz. 16, 2008 6:56 am

severim hoş gruptur
sıkı şarkıları var
eskilerden Smile
pink floydan sonraki favorimdir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Midnightgirl
ModeratöR
ModeratöR
Midnightgirl


Mesaj Sayısı : 283
Yaş : 29
meslek : Öğrenciyim,bitkinim...
Kayıt tarihi : 14/08/08

Biyografi Empty
MesajKonu: Geri: Biyografi   Biyografi Icon_minitimePerş. Ağus. 28, 2008 4:26 am

Ne varsa eski toprakta var:D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Biyografi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SadistruH :: Kings of Metal :: Led Zeppelin-
Buraya geçin: