Morgenstern
Sabah Yıldızı
Sie ist hässlich dass es graut
Kız karanlık çöktüğünde çok çirkin olur,
Wenn sie in den himmel schaut
Gökyüzüne baktığında.
Dann furchtet sich das licht
Sonra ışık korkar.
Scheint ihr von unten ins gesicht
Aşağıdan yüzüne parlar.
So muss sie sich am tag verstecken
Bu yüzden gün boyu saklanmak zorunda.
Will das licht doch nicht erschrecken
Sadece, ışıktan korkmak istemiyor.
Lebt im schatten bis der schein vergeht
Parlaklık soluncaya dek gölgelerde yaşar.
Sieht einen stern im zwielicht prangen und fleht
Alacakaranlıkta bir yıldızın parladığını görür ve yalvarır.
Mal mir schonheit auf die wangen
Yanaklarımın üzerine güzelliği çiz.
Morgenstern ach scheine
Sabah yıldızı, ah parla,
Auf das antlitz mein
Yüzümün üzerine.
Wirf ein warmes licht
Sıcak bir ışık fırlat,
Auf mein ungesicht
Korkunç yüzüme.
Sag mir ich bin nicht alleine
Bana yalnız olmadığımı söyle.
Hässlich, du bist hässlich
Çirkin, sen çirkinsin.
Ich bin allein zur nacht gegangen
Gecede yalnız giderim.
Die späten vogel nicht mehr sangen
Geç saat kuşları daha fazla ötmedi.
Sah sonnenkinder im gewimmel und so
Kalabalığın içinde güneşin çocuklarını gördüm.
Rief ich in den gestirnten himmel
Bu yüzden yıldızlı cennetlerde ağladım.
Morgenstern ach scheine
Sabah yıldızı, ah parla,
Auf die liebste meine
Sevgilimin üzerine.
Wirf ein warmes licht
Sıcak bir ışık fırlat,
Auf ihr ungesicht
Onun korkunç yüzüne.
Sag ihr sie ist nicht alleine
Ona yalnız olmadığını söyle.
Morgenstern ach scheine
Sabah yıldızı ah parla,
Auf die seele meine
Ruhumun üzerine.
Wirf ein warmes licht
Sıcak bir ışık fırlat,
Auf ein herz das bricht
Kırılan bir kalbin üzerine.
Sag ihr dass ich weine
Ona ağladığımı söyle.
Denn du, du bist hässlich
Çünkü sen, sen çirkinsin.
Du bist einfach hässlich
Sen son derece çirkinsin.
Der mensch ist doch ein augentier
İnsanlar gözün yarartıklarıdır.
Schone dinge wunsch` ich mir
Güzel şeyler benim istediğim şeylerdir.
Doch du, du bist nicht schon, nein
Fakat sen, sen güzel değilsin, hayır.
Morgenstern ach scheine
Sabah yıldızı, ah parla,
Auf die liebste meine
Sevgilimin üzerine.
Wirf ein warmes licht
Sıcak bir ışık fırlat,
Auf ihr ungesicht
Onun korkunç yüzüne.
Sag ihr sie ist nicht alleine
Ona yalnız olmadığını söyle.
Und der stern will scheinen
Ve yıldız parlamak ister,
Auf die liebste meine
Sevgilimin üzerine.
Wärmt die brust mir bebt
Göğsümü ısıtır ve sarsar,
Wo das leben schlägt
Hayatın vurduğu yeri.
Mit dem herzen sehen
Kalp ile görüldüğünde,
Sie ist wunderschon
O son derece güzel.
Feuerrader
Ateşin Tekerlekleri
Leg mir das halsband um
O tasmayı bana tak,
Dann geh ich auf die knie
Sonra dizlerimin üzerine eğilirim,
Und fang zu bellen an
Ve havlamaya başlarım.
Der schmerz ist schon wie nie
Acı asla daha iyi olmamıştı.
Mach den kafig auf
Kafesi aç,
Hol mich ins sternenreich ja
Beni yıldızların krallığına al.
Komm tuh mir langsam weh
Gel hafifçe canımı yak,
Leg mir die ketten an
Zincirleri bana tak,
Und zieh die knoten fest
Ve sıkıca düğümle.
Damit ich lachen kann
Böylece gülebilirim.
Mach den kafig auf
Kafesi aç,
Hol mich ins sternenreich ja
Beni yıldızların krallığına al.
Dort wo die sterne waren
Orada yıldızların olduğu yerde,
Drehn sich feuerrader
Ateşin tekerleri döner.
Wir feiern eine leidenschaft
Bir tutkuyu kutlarız,
Der schmerz ist schon wie du
Acı senin gibi güzel.
Bestrafe Mich
Beni Cezalandır Bestrafe mich
Beni cezalandır.
Bestrafe mich
Beni cezalandır.
Stroh wird gold
Saman altına dönüşür,
Und gold wird stein
Ve altın da taşa.
Deine große macht mich klein
Büyüklüğün beni küçültür.
Du darfst mein bestrafer sein
Sen benim cezalandırıcım olabilirsin.
Der herrgott nimmt
Sahip alır.
Der herrgott gibt
Sahip verir.
Bestrafe mich
Beni cezalandır.
Bestrafe mich
Beni cezalandır.
Du meinst ja
Evet demek istiyorsun.
Und ich denk nein
Ve sanırım hayır.
Schließ mich ein in dein gebet
Dualarına beni dahil et,
Bevor der wind noch kälter weht
Rüzgar esmeden hatta daha da soğumadan önce.
Deine große macht mich klein
Büyüklüğün beni küçültür.
Du darfst mein bestrafer sein
Sen benim cezalandırıcım olabilirsin.
Du darfst mein bestrafer sein
Sen benim cezalandırıcım olabilirsin.
Deine große macht mich klein
Büyüklüğün beni küçültür.
Du darfst mein bestrafer sein
Sen benim cezalandırıcım olabilirsin.
Deine große macht ihn klein
Büyüklüğün onu küçültür.
Du wirst meine strafe sein
Benim infazım olacaksın.
Der herrgott nimmt
Sahip alır.
Der herrgott gibt
Sahip verir.
Doch gibt er nur dem
Fakat sadece, aynı zamanda çok sevdiği,
Den er auch liebt
Onlara mı verir?
Bestrafe mich
Beni cezalandır.