...Güneşin doğduğu yerdeki o eski ışıltılı kent...Eznora.
Kin yoktu, nefret yoktu. İnsanlar orada yüzyıllarca mutlu yaşadılar.
...Ta ki güneşin battığı yerden gelen Ohrad’ın orduları Eznora’yı kana bulayana kadar...
Kalihora o zaman yedi yaşında küçük bir kız çocuğuydu. Tüm çocuklar gibi oyun oynamayı, şarkılar söylemeyi severdi. Ama savaş, oyunlardan ve şarkılardan nefret ederdi. Ve bu aciz dünya; sevgiye değil, güce boyun eğerdi.
Kan ve ateşin kızıl öfkesi tüm dünyaya hükmediyordu. Dünyanın en güçlü kralları bile bu vahşet karşısında suskun kaldı. Ve sonunda savaş Kalihora ile birlikte binlerce küçük yüreği alıp götürdü. Utancın mührü zamanın kapılarına hiç silinmemek üzere vurulmuş artık...
Bundan sonra o hiç büyüyemeyecekti. Tüm ölü çocuklar gibi... Ve Kalihora cennete yükselirken gökten bir yıldız daha kaydı. Kentin sokaklarında geriye kalansa, meleklerin matemi ve Kalihora’nın hala yankılanan şarkısıydı.
Bir gün güneşin doğduğu yerdeki o eski kente giderseniz, sokaklarında Kalihora’nın şarkısını duyar gibi olursunuz.
ELIVENT SENTHURA SUHR HAVELORA
AVELAR HERENIS O NIRA
BERIBENT SENTHURA SUHR HAVELORA
NERHA VEN’HU THERA